Atölye Bambini

Çarşamba, Nisan 30, 2014

Pezzettionun KOŞAN'ını canlandırdık

Aldığım renkli küpleri görünce aklıma gelmişti bu etkinlik hemen.Ben renklerine göre çizdim senden doldurmanı istedim tabi biraz sıkılınca bir sen bir ben yaptık sonuç güzeldi.Üzerinde  bayağı konuştuk.Hikayeyi anlattın koşana sordun...Ben senin bir parçan olabilir miyim? Sen benim bir parçam olsan ben nasıl koşarım dedi Koşan da..hala hikayeyi hatırlıyor olman beni çok mutlu ediyor.Senden çok ben sevdim...Büyüdükçe sadece boya ile sana yaptırım artık :)









Pezzettino nun arkadaşı yüzen i konu edindik

      Kaç zamandır aklımda olan bir uygulama idi.Harika çizim yeteneğimle ancak bu kadar çizebildim.DErinde rengine göre boyadı.Aslında benim için ne kadar düzgün boyayıp boyamadığından çok dikkatimi  (çünkü hiç sevmiyor boyamayı),o birbirine yakın tonları ayırt edebiliyor olması oldu.Benim bile göremediklerimi görüyor olması çok şaşırtıyor beni çoğu zaman.Pezzettino en sevdiğimiz kitaplarımızdan ben çok da orijinal.O sebeple kısa da sürse sevdiğini düşünüyorum.





İşte buda bizim yüzenimiz :)

Salı, Nisan 29, 2014

Canlı-Cansız kavramları ( Living - Non-living )

         Hep görüp yapmak istediğim ama sıra gelmeyen bu etkinliği yaptık 10 dakika sürdü.Tam olark canlı kavramını anlatabildiğimi düşünmesemde,çabaladım...Nefes alan dedim,burnu olan dedim...bitkileri bir kenara bırakıp işin kolayına kaçarak...neyse biraz konuştuk işte.Çünkü bugün hiç bir etkinlik yapmak istemedin tam uyku vaktine doğru bunu bari yapalım diyerek önüne koydum svedin aslında en azından telaffuz ettin doğru yerde canlı ve cansızı kullandın.Tam algılamadığını biliyorum ama o anda eşleştirmeleri sorunsuz yaptın.Nasıl bir çağrışım yaptı isen.Etkinlik sonrası biraz çiçeklerden bahsettim..kafa salladın.Bayılıyorum o haline anlarmışçasına kafa sallıyorsun dinliyorsun yani..ayy yerim ağzını yüzünü senin.
         Artık bir bitkiyi yetiştirmenin ,büyümesini izlemenin vakti geldi bence bunu yapmalıyız en kısa sürede.Canlı anlama noktasında.Oluşum kartlarına da giriş yapmalıyız...Şu ara çok şey yapmak isteyen ama bir yerden başlayamayan bir annen var kafası milyon şeyle meşgul...Seni çok seviyorum kızım

Deniz kabuğunda ne yaşar anne yengeçler ... dedin...


Yengeçler de canlıdır burunları var...bak böle nefes alıyorlar... :)



Sirke ve karbonat ile balon şişirme ( Science )

       Deney deyince sirke ve karbonat geliyor aklımıza basit ve etkili olduğundan sanıyorum.Sevgili Burcu teyzenin Özgesi ile yaptığı bu deney çok hoşumuza gitmiş bizde ertesi gün denemiştik yanlış hatırlamıyorsam.Çok beğenmiş kaç tur yapmıştık hatırlamıyorum.Önce huni yardımı ile balona karbonat koyduk sonra balonu sirke konmuş bir şişenin ağzına geçirdik,yavaşça balondaki karbonatı şişeye aktardık ve gelsin eğlence.Gerçi ilkinde çok doldurmuş olmalıyız ki balon o kadar şişti ki ikimizde ağzımız açık bakakaldık balona.Şimdi bile o hallerimiz aklıma geliyor ve gülmeden edemiyorum. hahahahaha :))) Bir an patlayacak sanıp aynı zamanda o şaşkınlıkla seyredişimiz aklımdan hiç çıkmayacak...neyse ki patlamadı ve çok şişti.Sonra bir daha dedin bu kez mavi ile denedik aynı deneyi :)





İşte o anlar..(.aklıma yer eden karbonatı fazla koyduktan sonra hızla şişen balon karşısında kızımla benim şaşkınlığımız ve her an patlayacak korkusu yaşarken hafif sinmiş hallerimiz.)




Pazartesi, Nisan 28, 2014

The Wheels on the bus

Bu kitap da babamızın İngiltere macerasından.HEm şarkıyı hem kitabı çok seviyoruz.Ama sen bazı sayfaları maalesef kopardın.İlk öğrendiğin şarkılardan..İngilzce hem söyler hem dans ederdin.Bol bol söyleyip durup senden devamınız getirmeni istemişizdir...Mother on the bus say I LOVE U en sevdiğim kısım :)







Burada da parçaya eşlik ederken.Gerçi artık unuttum maalesef yuput kapalı :/



Lucky bamboo

Babamızın İngiltere den getirmiş olduklarından...öyle güzel ki.İlk kitaplarından çok severek okurduk.İlk olarak kendimiz uyduruyorduk resimlerine bakarak.Zamanla dil olayında ilerlersen artık ingilizce okuruz diye düşünüyorum :)




Burada da oturmuş kendi kendine okurken :)


Kelime avı oyunu harf eşleştirmeye dönüşürse

      Evet kaç zamandır aklımda iken yapmış olduk seninle.Daha harf çalışmalarına girmek istemiyorum seneye başlayacağım daha düzenli.Ancak sen şimdiden ingilizce harflerin çoğunu tanıyor haldesin şarkılardan öğrendin.Şu aşama hem aşinalık olsun hem oyun olsun vakit geçirelim tarafından bakıyorum etkinliklere.Kelime avını aldım içinden harf bulup eşleştirme yapalım diye ama oynamaya oynamaya unutmuşum board unda harf olmadığını öyle olunca harflerimiz çıktı ortaya ,Artık çantadan çektiğin harfleri bu diğerleri ile eşleştirdin.Beklediğim ilgiyi görmedi maalesef :/ Ama olsun yine de 15 dk geçirmişizdir.




Dikkat kayar başka yönlere..Anne bu harfler ne yapıyorlar ?


Bir süre sonra kendi kendine harfleri yerleştirdi böyle :)


Pazar, Nisan 27, 2014

Diş ipi kullanımı (Floss)

LEgolar üzerine yerleştirdiğim hamurlar dişlerdeki yiyecek kalıntıları oldu ip ile çıkarma işlemi yaparak günlük bir beceri kazanmaya çalıştık :)






Fırçalanmayan dişlerin akıbeti deneyi :)

Aynı gün yaptığım diğer bir etkinlikte dişlerimizin fırçalandığında nasıl olduğunu fırçalamadan kaldığından nelerin olacağını sirke ve su dolu kavanozlar ile gözlemledik.Hazırlık aşaması sana aitti.Her kavanoza yumurta kabuklarını koydun ve üzerlerine su ve sirke döktün.Üzerine biraz konuştuk




Alttaki de 3 gün sonraki görüntü. :)





Dişlerimize Dost musunuz Düşman mı? ( Dental Care )

    Yine eskilerden yazayım dedim bugün kızım.Bir türlü fırsat olmamıştı.O günlerde diş fırçalama problemimiz vardı.Etkili olur diye düşünmüştüm bu tarz eşleştirme oyunlarını seviyoruz seninle.Önce çıktı alıp,sonra mutfaktan yiyecek topladık sonra konuşa konuşa eşleştirme yapmanı istedim.Güzel geçmişti..Ama hala çikolata yemek için çıldırıyor ama sebze meyve ile hiç aran yok :( Maalesef...





Babamıza özlem

       Yine şarkımı dinliyorum Manset Revivre..bu kez içimden gelenleri yazmak istiyorum sana.Bu şarkıdaki gibi bize yeni bir başlangıçlar lazım yeniden doğmamaız laızm.Çok zor bir süreçten geçiyoruz yavrucum.15 gün oldu babamızdan ayrıyız babaannen hasta onun başında baban.Hem o hem biz zorlanıyoruz bu ayrılıktan ama mecburen böyle olmalı,ileride sende daha iyi anlarsın.Belki babanın yokluğundan belki olması gereken bilmiyorum seni 4 gündür tanıyamıyorum.Sürekli ağlar haldesin.Hele Ceyline takmış durumdasın.ne yaparsa yapmasın istiyorsun almasın.Artık uzun bir süre yan yana götürmemeye karar verdim seni onunla.Çok yıpranıyorsun çok mutsuz oluyorsun.Sürekli babalı hikayeler anlatıyorsun.Bir defa ağlıyorsun babamı özledim diye.Geçen ne istiyorsun kızım diyorum babamı diyorsun.Ama bu süreç böyle ilerleyecek canım.Ben seni her gün gezdirsem de mutlu etmek için elimden geleni yapmaya çalışsam da mutsuzsun.Umarım derinlerde seni yıkmaz bu ayrı kalış.Ailemiz bir sınavdan geçiyor umarım bu sınav en hafif acılarla geride kalır.İşte böyle kuzum.Seni çok seviyorum.Karakterinin değişiyor olduğunu gözlemlemek içimi acıtıyor.Seni ağlarken görmek sana bir şeyi anlatamamak ifade edememek.Bir de bugün babanın doğum günün ilk kez ayrı geçiriyoruz 6 yıldır.Sabah mesaj attım senin ağzından çok mutlu oldu.Aldığı en güzel hediye imiş öyle söyledi.Burada kimsesiz gibiyiz...Arabayı her gördüğümde yüreğim acıyor.Ama babanın sağlıklı olması ve bir gün kavuşacak olma ihtimalimiz içimi rahatlatıyor ve şükrediyorum.Seni çok özledik aşkım :(